Kenarda Durmak: Borderline Kişilik Yapısında Obsesif Savunmaların İzinde

Bir gün merkezde hissedip ertesi gün tüm duygusal bağlardan kopmuş hissetmek… Borderline kişilik yapısına sahip bireyler için bu tür iniş çıkışlar, hayatın olağan akışı haline gelir. Ancak bu fırtınalı duygusal dünyada, sık sık başvurulan bir savunma şekli vardır: obsesif davranışlar. Duyguların belirsizliği karşısında kontrolü koruma çabası, bireyi katı, kuralcı ve mükemmeliyetçi tutumlara itebilir. 

Borderline Kişilikte Duygusal Dalgalanmalar

Borderline kişilik bozukluğu, yoğun ve değişken duygularla karakterizedir. Bireyler sevgi ile öfke arasında hızla geçiş yapabilir, terk edilme korkusuyla güçlü ilişkiler kurmakta zorlanabilirler. Bu duygusal düzensizlik, içsel kaosu bastırmak için çeşitli savunma mekanizmalarının devreye girmesine neden olur. Obsesif eğilimler bu noktada bir denge arayışı olarak devreye girer. Titizlik, kontrolcülük ve zihinsel meşguliyet, duygularla doğrudan yüzleşmek yerine zihni “düzenli” tutmanın bir yolu haline gelir.

Obsesif Savunmalarla Duygusal Kaosu Düzenleme

Obsesif savunmalar, borderline bireylerin içsel karmaşayı yatıştırmak için sıkça kullandığı bir yöntemdir. Belirsizlik, kaygı ve ani duygusal tepkiler karşısında birey; rutinlere, kontrol edilebilir yapılara ve detaylara sarılır. Örneğin, bir borderline birey ilişkisel çatışma yaşadığında, duygusal patlama yerine tüm dikkatini çalışma planına yöneltip saatlerce e-posta klasörlerini düzenleyebilir. Bu kaçış, duygusal yoğunluğu denetim altına alma çabasıdır. Ancak uzun vadede bu savunmalar, bireyin gerçek duygusal ihtiyaçlarını bastırmasına ve ilişkilerde yüzeysel kalmasına neden olabilir.

Bu dinamik içinde büyüyen bireyler, çocuklukta duygusal ihtiyaçlarının karşılanmaması veya sınırların belirsiz olduğu bir ortamda gelişmiş olabilir. Sevgi ve değerin koşullu olarak verildiği aile ortamlarında, birey kendini kabul ettirebilmek için “kusursuz” olmaya çalışır. Duygular karmaşıklaştığında ise düzen ve kontrol, bir tür hayatta kalma stratejisine dönüşür. İşte bu nedenle, borderline yapıdaki obsesif savunmalar yalnızca psikolojik bir semptom değil, aynı zamanda geçmişin izlerini taşıyan derin bir mesajdır: “Görülmek istiyorum ama reddedilmekten korkuyorum.” Danışmanlık süreci bu mesajları anlamlandırma ve sağlıklı baş etme yolları geliştirme açısından kritik bir rol oynar.

Kendini Korumanın Bedeli

Borderline kişilik yapısında obsesif savunmalar, kısa vadede düzen ve kontrol hissi sunsa da, uzun vadede içsel yalnızlığı derinleştirebilir. Kişi kendi duygularına yabancılaşabilir, ilişkilerinde mekanikleşebilir. Danışmanlık süreci, bu savunmaların işlevini anlamayı ve bireyin gerçek duygusal ihtiyaçlarıyla temas kurmasını sağlar. Anlaşılmak, hissedilmek ve olduğu haliyle kabul görmek… Borderline yapının temel ihtiyacı budur. Ve bu ihtiyacın karşılanabilmesi, obsesif savunmaların ardındaki kırılganlığı şefkatle görmeyi gerektirir.

Borderline ile mücadele ediyor ve elinizden tutacak bir güç arıyorsanız bizimle www.psikolojiantalya.com adresinden, +90 555 101 51 15 veya +90 552 606 22 26 telefon numaralarından iletişime geçebilir ve profesyonel destek alabilirsiniz.

 

Kenarda Durmak: Borderline Kişilik Yapısında Obsesif Savunmaların İzinde