Günümüzde çoğu kişi, koşuşturma içerisinde ve günlük hayatın getirdiği olumsuzluklar sebebiyle ciddi zorlantı yaşıyor. Kimi sınava hazırlanıyor, kimi yoğun bir iş temposu içerisinde… Bu tempo içerisinde de sıklıkla çoğu kişi: ‘’Ah keşke deniz kenarında sakin bir balıkçı kasabasında yaşayabilsem, yeter artık çok daraldım alıp başımı gideceğim buralardan…’’ Gibi serzenişlerde bulunuyor.
Maddi sıkıntı çeken, aşk acısı yaşayan hatta bu sorunların birden fazlası ile boğuşanlar; günlük yaşam rutini içerisinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bu hızlı temponun getirdiği pek çok olumsuzluk da kaçınılmaz oluyor. Bu etkinin doğal sonucu olan stres adı altındaki zorlantılar; fiziksel ve psikolojik olarak her bireyin en sık rastladığı sorunlardır. Büyükten küçüğe herkes strese maruz kalabilir. Küçük bir çocuk için oyuncağının kaybolması stres kaynağı olabiliyorken, yetişkin bir insan için iş hayatında yaşanılan olumsuzluklar stres sebebi olabilmektedir.
Yaşanılan stresin şiddeti, kişi üzerindeki sonuçlarını da farkılılaştırabilmektedir. Bu durumu; çalışan bir anne üzerinden, annenin bir gün içerisinde olduğu üç farklı rol ile örnekleyebiliriz. Sabah işe giderken çocuğunu okula hazırlayan bir anne, işte geçirdiği zamanda iş sorumluluklarının üstesinden gelmeye çalışan bir iş kadını, eve geldiğinde ev işleri, yemek ve ailesi ile ilgilenen bir eş… Bu temponun üstesinden gelmeye çalışan annenin yoğun ve koşuşturmalı hayatında dinlenecek bir zaman dilimi bulamaması, kendisine ayıracak vakit yaratamaması gibi sebepler; stres dozunu oldukça artıracaktır. Uzun vadede stresli yaşantının getirdiği bu süreç, pek çok toplumda yaygın olarak görülen tükenmişlik sendromu adı verilen psikolojik rahatsızlığı karşımıza çıkarıyor.
Tükenmişlik Sendromu Nedir?
Tükenmişlik sendromu; ilk olarak 1974 yılında Herbert Freudenberger tarafından ortaya atılmıştır ve günümüzde Dünya Sağlık Örgütü tarafından uluslararası hastalık sınıfında yer almaktadır. En temelde birey, kendisinde içsel olarak bir tükenme hisseder. Bu hissin devamlılığında odaklanamama, yaptığı işte motivasyon düşüklüğüne bağlı başarısızlıklar yaşama dolayısıyla da mutsuzluk ve enerji düşüklüğü oluşur.
Tükenmişlik sendromunu herkes yaşayabilir. Özellikle ünlü kişilerde çok yaygın olarak görülmektedir. Maddi olarak fazla kazanç elde edebilen bu kişiler; yoğun iş temposu sebebiyle dinlenememe, kendine yeterince ve kaliteli vakit ayıramama, toplumun kendisinden yüksek beklenti içinde olması gibi sebeplerden dolayı tükenmişlik sendromu yaşayabilmektedirler. Bununla birlikte zamanla yarışmak, bir şeyler yetiştirmeye çalışmak; kişiyi baskı altında hissettireceğinden stres düzeyini de artırmaktadır. Bu perspektiften baktığımızda hizmet sektöründe çalışan bireylerde de yoğun olarak tükenmişlik sendromu ortaya çıkmaktadır. Yoğun çalışma temposu haricinde mükemmelliyetçi ve kontrolcü kişilerde de bu rahatsızlık ortaya çıkabilmektedir. En ufak bir işi en ince ayrıntısıyla düşünerek mükemmeli yaratma isteği ve sıfır hatayı yakalayabilmek için tekrar tekrar kontrol etme arzusu tükenmişlik sendromuna davetiye çıkarmaktadır. Aynı zamanda hayır diyememe rahatsızlığı olarak bilinen kendini feda şeması da bu rahatsızlığı tetikleyebilmektedir.
Tükenmişlik sendromunun pek çok semptomu mevcuttur. Tedavi edilmeyen tükenmişlik sendromu, bireyin günden güne kendini daha umutsuz ve mutsuz hissetmesine sebep olabilir.
Tükenmişlik Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Tükenmişlik sendromunda en büyük karışıklık, günlük hayatta yaşanan stresin normalleştirilmesi ve bu rahatsızlığın kişiler tarafından göz ardı edilerek normal hayata devam edilmesidir.
Tükenmişlik sendromunun temel belirtileri aşağıdaki gibidir;
- Bedensel yorgunluk ve tükenmişlik.
- Duygusal tükenmişlik.
- Her şeye ve herkese karşı olumsuz düşünceler taşımak.
- Karamsarlık.
- Basit işlerde dahi zorlanmak.
- Yapılan işten soğuma hissi.
- Değersizlik hissi.
- Uzun süreli unutkanlık ve dalgınlık.
- Uyku problemleri.
- Baş, sırt ve bacak gibi belirli bölgelerde ortaya çıkan ağrılar.
Bu belirtilerden birkaçına uzun süreli sahip olmak, tükenmişlik sendromu yaşadığınıza dair bir işaret olabilir. Ortaya çıkan belirtiler zamanla artarak şiddetlenebilir. Aynı zamanda bu psikolojik rahatsızlık, kişiden kişiye göre değişen farklı belirtilerle de kendini gösterebilir.
Tükenmişlik Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Tükenmişlik sendromu, bireylerin günlük hayatlarını ve kariyerlerini olumsuz yönde etkilemesine rağmen çözümsüz değildir. Rahatsızlığın şiddeti tedavi sürecine doğrudan etki etmektedir. Bu rahatsızlıkla baş etmek için profesyonel destek alınması önem taşımaktadır. Bir uzman, rahatsızlığın seviyesini belirleyerek, tedavi yöntemini netleştirecek ve süreci başlatacaktır.
Belirtilerin çok yoğun olmadığı kişilerde belli başlı önlemler alınarak hızlı bir ilerleme kaydedilebilirken rahatsızlığın ileri seviyesindeki bireyler için daha uzun süreli bir tedavi programının uygulanması gerekebilir. Yapılan görüşme sonrasında bu rahatsızlığa sebep olan kaynaklar tespit edilir ve problemin kaynağına yönelik önlemler alınır.
Tedavi devam ederken bireylerin hobi edinmesi, kendilerine vakit ayırmaları ve günün belirli bir zamanında stresten uzak kalacak aktivitelere yönelmeleri önemlidir.