İnsan doğası gereği iletişim kurmak ve etkileşim yaratmak üzerine inşa edilmiştir. Bireyler arası kurulan iletişim ise, her kişi özelinde psikolojik ve fizyolojik açıdan olumlu ve olumsuz etkiler bırakır. Aile, eş, arkadaş, öğretmen, öğrenci, meslek gibi gündelik yaşamda kurulan her bir iletişim; kişiler üzerinde farklı izler bırakabilir. Annenin çocuğuna onu sevdiğini söylemesi, olumlu ve yapıcı yaklaşması; çocuk psikolojisi üzerinde olumlu etkiler bırakırken; sürekli bağıran, sevgi sözcükleri sarf etmeyen bir annenin çocuğu üzerindeki etkiler ise olumsuz yönde olacaktır. Etkili bir iletişim sohbet edebilmekten geçer. Etkili bir sohbet ise kendini açabilme, karşı tarafla da ilgilenilen ve her iki tarafın dinlenildiğini hissettiği, duygu ve düşünce alış verişlerinin yapıldığı konuşmadır. Eşlerin iletişiminin sıcak ve samimi olması, bir kahve eşliğinde bile güzel vakit geçirebiliyor olmaları; her iki tarafında bireysel ve çift olarak psikolojilerini olumlu yönde etkileyecektir. Ancak aksi şekilde yargılayan, baskılayan, eleştiren, kötü söz söylenen bir ilişkide; bireysel ve çift olarak psikolojilerine büyük zararlar ortaya çıkması kaçınılmazdır. Yolda yürürken dahi tesadüfen konuşmaya başladığınız ama sıcak ve samimi küçük bir diyalog bile güzel hisler bırakır. Aslında bunların tümü kabul görmekle ilgilidir. Yargısız, yansız ve yüksüz kabul görmek herkese çok iyi gelir. Herkesin üzüntü, dert, keder, mutluluk gibi onlarca duygu içeren pek çok yaşanmışlığı vardır. Tüm bu duygular, kabul görülen birileri tarafından dinlendiğinde kişi kendini açabildiği için rahatlamış hisseder. Sizi dinleyen birilerinin varlığı iyileştirir. Üstelik bu durumun psikolojik olumlu yanlarının yanı sıra; beyin sağlığı üzerindeki iyileştirici etkileri de yapılan araştırmalarla desteklenmiştir. Özellikle yetişkinlikteki etkileşimler; beynin yaşlanması ve Alzheimer hastalarının hastalık belirtilerini geciktirici olduğu öne sürülüyor. Dinlenilen bireylerin, dinlenmeyen bireylere oranla daha yüksek bilinç yaşı gösterdiği konusu da, bir diğer öne sürülen tezdir. Yani yargılanmadan, tam kabulle dinlenilmek; hem psikolojik sağlığımıza hem de fizyolojik sağlığımıza iyi gelir, bizi iyileştirir. Ancak bazen, bir uzman tarafından dinlenilmek ve desteklenmek; psikolojimize iyi gelir. Bu durumda www.psikolojiantalya.com adresinden, +90 555 101 51 15 veya +90 552 606 22 26 telefon numaraları üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Dissosiyatif Çoklu Kişilik Bozukluğu
Dissosiyatif çoklu kişilik bozukluğu olarak adlandırılan psikolojik rahatsızlık; bireyin öz kişiliği dışında farklı kişiliklerinin var olması ve her bir kişilik özelinde farklı bir birey gibi davranışlar göstermesi problemidir. Çoklu kişilik bozukluğuna sahip kişilerin geçmiş yaşantılarında yaşamış olduğu travma veya olumsuz yaşantılar, zihnin bölünmesine sebep olur. Bu sebeple de alter adı verilen diğer kişilikler meydana çıkar. Çoklu kişilik bozukluğunda; her bir kişiliğin farklı karakterleri dolayısıyla farklı davranışları, farklı yaşantıları hatta farklı yetenekleri vardır. Bir alter kişiliği çok iyi dans edebilirken diğer bir alter kişiliği çok iyi resim yapabilir. Bu psikolojik rahatsızlığı bazı kişiler hafif yaşarken bazı kişiler çok ciddi boyutlarda yaşayabilir. Dissosiyatif Çoklu Kişilik Bozukluğu Nedenleri Nelerdir? Çoklu kişilik bozukluğunun sebepleri genellikle ciddi ve tekrarlayan travmatik olaylardır. Aşağıda bu sebeplerden bazıları yer almaktadır. – Çocuklukta yaşanan fiziksel, cinsel veya duygusal istismar – Aile içi şiddet, ağır kazalar, savaş gibi travmatik deneyimler – Çocuklukta yoğun olarak şiddete maruz kalmak – Uzun süreli yoğun stres, ciddi kayıplar, sürekli zorlayıcı yaşam koşulları – Şahit olunan veya yaşanan fiziksel, psikolojik büyük travmatik olaylar – Genetik yatkınlık ve ailede görülen bir ruh sağlığı sorunu Genel olarak baktığımızda çocukluktaki olumsuz yaşantıların bu duruma sebep olduğunu söylemek mümkündür. Bu kişilik bozukluğunun görülme sıklığı, erkeklere oranla kadınlarda daha fazladır. Dissosiyatif Çoklu Kişilik Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir? Dissosiyatif çoklu kişilik bozukluğunda, alter adı verilen diğer kişilikler devreye girdiğinde kişi çoğu zaman bu durumun farkında bile olmayabilir. Belirtileri aşağıdaki şekildedir; – Farklı kişiliklere ani ve belirgin bir şekilde geçiş yapabilir, bu durum kişinin kontrolünde değildir. Bu kişilikler farklı yaş, cinsiyet, kültürel özellikler veya becerilerde olabilir, davranışlarda farklılık gösterebilirler. – Dikkat dağınıklığı, anda kalamama. – Aşırı unutkanlık, ne yaşadığını hatırlamama. – Davranışlarda, sözlerde tutarsızlık. – Kişinin yaşamında kafa karışıklığı ve günlük işlevselliğinde sorunlar yaşamak. – Anksiyete ve kendine zarar verme davranışları görülebilir. – Sürekli uyuma isteği. – Öfke kontrol bozukluğu. – İç seslerle sürekli olarak konuşmak. Dissosiyatif çoklu kişilik bozukluğunun tedavisinde, psikoterapi ve semptomları kontrol etmeye yardımcı ilaçlar kullanılabilir. Travmaya neden olan anılarla ve mevcutta olan davranış ve duygu durum bozuklukları üzerinde çalışılır. Ancak, her bir kişinin yaşadığı durumun yoğunluğu veya belirtileri değişkenlik gösterir. Bu sebeple bir uzman değerlendirmesi sonucu izlenecek yol netlik kazanmaktadır. Dissosiyatif çoklu kişilik bozukluğuna sahip kişilerin öz farkındalıkları genellikle zayıftır. Bu sebeple, uzman desteği için çevresindeki kişilerin farkındalığı ve yönlendirmesi çok önemlidir. Bizimle www.psikolojiantalya.com adresinden, +90 555 101 51 15 veya +90 552 606 22 26 telefon numaraları üzerinden iletişime geçebilirsiniz.