Çocuğunuzu cesaretlendirmek için, yaptıkları olumlu davranışları ödüllendirerek daha sık yapmalarını sağlamak için, onunla gurur duyduğunuzu göstermek için… Birçok farklı nedenle ve aslında hep iyi bir niyetle çocuğunuzu övüyorsunuz. ‘Çocuğumu övmenin ne gibi bir zararı olabilir, artık her şeye bir kulp bulunur oldu’ gibi düşünceleriniz olabilir.
Çocuğun gösterdiği çabanın, yaptığı iyi davranışların ebeveynleri tarafından görülüp, desteklenmesi ve övülmesi pek tabi çocuğun davranışlarının olumlu şekillenmesinde ve kendine güvenin oluşmasında çok önemli faktörler. Fakat çocuklarınızı ne zaman ve ne şekilde övdüğünüz, bu övgünün pozitif bir etki mi yoksa çocuk için neredeyse cezalandırıcı bir etki mi yaratacağını belirliyor.
Övgüyü en yararlı şekilde kullanmak için öneriler
Övgünüz Ayrıntılı Olsun:
‘Sen çok zekisin’, ‘Mükemmelsin’, ‘Aferin benim çocuğuma’, ‘Güzel kızım-yakışıklı oğlum’ gibi çocuğun hangi davranışı ile övüldüğünün farkına varamayacağı, üstelik çocuğun üzerine yük bindiren basmakalıp övgüler yerine hangi davranışını tekrarlamasını hedefliyorsanız bu davranışa yönelik ayrıntılı övgüleri tercih edin.
Emeğini Övün:
Çocuğunuz size yaptığı bir resmi gösterdiğinde veya çok çalıştığı sınavdan aldığı yüksek notu söylediğinde çocuklarınıza övgünüz her zaman gösterdiği çaba ve sürece yönelik olsun. Ortaya çıkan sonuç değil, çocuğunuzun gösterdiği emek kıymetlidir. Başarıyı (notu, güzel resmi vs.) övdüğünüz zaman çocuğunuz bunu, sizin ancak yüksek beklentilerinizi karşılayabildiği zamanlarda sevildiği ve saygı duyulduğu şeklinde yorumlayabilir. Sonuç odaklı bu övgü biçimi çocuğu hep en iyisini yapması gerektiği şeklinde bir performans kaygısına ve başarılı olup olamayacağından emin olamadığı yeni merak alanlarına yönelmekten de alıkoyabilir. Örneğin bir önceki sınavından yüksek not almış ve ailesi tarafından notu ile ilgili övgüler toplamış bir çocuk için, ‘Sonraki sınavımdan ya düşük alırsam?’ stresi çalışma motivasyonunu arttırmak yerine azaltır ve çocuğunuzun kendine güvenini arttırmak isterken azalmasına neden olabilirsiniz.
Övgünüze Sen Sözcüğü ile Başlayın:
Bu şekilde çocuğunuzun kendi iç dünyasına bakmasını ve kendi kendine gurur duyabilmesini sağlamakta ona yardımcı olursunuz. Bu sayede çocuk iyi şeyler yapmak için etraftakilerin alkışlarına bağımlı olmaz ve kendini takdir edebilmenin özgürlüğünü fark eder. Başarının tekrarı için en önemli nokta içsel motivasyondur. Örneğin ‘Sen çok uzun bir süre bırakmadan resim yapabildin’ gibi cümleler onun kendi çabasını ve sonucunda ne hissettiğini görmesinde yardımcı olur.
Kıyaslama Yapmayın:
Başka arkadaşları veya kardeşiyle kıyaslanarak diğerlerinden daha iyi yaptığı için övülen bir çocuk için artık önemli olan artık yaptığı şey değil, galibiyet ve dışarıdan gelecek olan övgüdür. Rekabete dayalı övgüler kısa süreli motivasyonu arttırsa da çocuğun içsel motivasyonunu azaltır.
Her Yaptığını Övmekten Kaçının:
Çocuğunuzun doğal olarak yapması gereken sorumluluklarını yaptığı için övgü alması, zamanla yaptığı çoğu şey için övgü beklemesine ve övgü gelmeyen şeyleri yapmak istememesine neden olabilir.
Yaptığı Davranışın Diğerleri Üzerindeki Etkisini Övün:
Eğer çocuğunuz, sosyal ilişkiler ile ilgili bir şey yaptıysa (örneğin sevdiği bir oyuncağını arkadaşı ile paylaşmak, bir yaşlıya yardım etmek gibi) yaptığı davranışın etkisini vurgulayın. Örneğin yaşlı amcanın yüzüne bak, ona yardım ettiğin için çok mutlu görünüyor’ gibi cümleler hem çocuğunuzun davranışlarını olumlu olarak pekiştirir hem de empati becerisini geliştirir. Etkileri övmenin sadece sosyal davranışlarında olmasına dikkat edin.