Çalışma Alanlarımız

Sınır Koymak Neden Önemlidir?

‘’Hiç istemiyorum ama arkadaşım kırılmasın diye onun dediğini yapıyorum, karşılığını almadığım halde müdürümden tepki görmemek adına çoğu gece mesaiye kalıyorum, annem sürekli özel hayatıma müdahale ediyor saygısızlık etmemek için sesimi çıkartmıyorum…’’ Bu ve bunun gibi pek çok cümle, birçok kişinin hayatında önemli role sahiptir. Tam da bu noktada sınır çizmek neden önemlidir konusu gündeme gelmektedir. Kişi; karşısındaki kişinin mutluluğu veya çıkarı uğruna kendinden fazlaca ödün veriyorsa, kendi istek ve beklentilerini geri planda tutuyor ve mutsuz oluyorsa; bireysel mutluluğu ve ilişkilerini sağlıklı yürütebilmesi için kendi sınırlarını çizmelidir. Sınır Koymak Ne Demektir? Sınır koymak ne demek? Nasıl davranırsam ilişkilerimi iyi yöneterek sınırlarımı çizerim gibi sorular sıklıkla sorulan sorulardır. Bazı kişiler sınırlarını çok sert ve katı şekilde çizerken karşı tarafı incitebilir ve bu da ilişkilere zarar verebilir. Bu noktada kişilerin çizdikleri sınırların davranışsal eğilimlerini ele almakta fayda vardır; Sert Sınırları Olan Kişiler: Bu kişilerin sağlıklı ilişkiler kurmaları oldukça zordur. Yardıma ihtiyaç duydukları anlarda dahi soğuk ve uzak durarak yardım istemezler. Yakın ilişkiler kurmamakla birlikte, reddedilmemek için daima kaçınırlar. Düşünce ve duygularını gerekli durumlarda dahi açıkça ifade etmezler. Geçirgen Sınırları Olan Kişiler: Sert sınırları olan kişilerin aksine bu kişiler, duygu ve düşüncelerini gereğinden fazla paylaşırlar. Etrafındaki insanların hayatlarına müdahale etmelerine izin verirler. Saygısızlık ve istismar yaşamaları ve bunların karşısında susmaları dahi olasıdır. Sağlıklı Sınırları Olan Kişiler: Kendi değerlerinden ödün vermeden başkalarından fikir alarak ve bu fikirleri uygularken kendi süzgecinden geçirerek yaşamlarını sürdürürler. Özel hayatlarıyla ilgili detayları yalnızca yakın çevreleriyle paylaşırlar. Başkalarına hayır demekte zorluk çekmezler. İhtiyaçlarını da duygu ve düşüncelerini de rahatlıkla paylaşabilirler. Sağlıklı ilişkiler için net olmak çok önemlidir. Sınırlarınızı net olarak belirleyerek düşüncelerinizi, fikirlerinizi sınırlarınıza uygun olarak ifade etmelisiniz. Gereğinden fazla sınır koymak ya da sınırları tamamen ortadan kaldırmak ve çizgiyi geçenlere sert tepkiler ortaya koymak, ilişkilerinize zarar vererek farklı tepkiler almanıza sebep olabilir. Hangi Konularda Sınır Koyulabilir? Tüm insan ilişkileri düşünüldüğünde, sınır koyulan konular da farklılık gösterir. İş hayatında koyulan bir sınır, arkadaşlık ilişkisinde kalkabilir. İş yerindeki arkadaşlarına sevgilisiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan bir kişi, sosyal çevredeki arkadaşlarının yanında bu konuyu konuşabilir. Özel hayatına dair bilgilerin verilmesi profesyonel yaşamına olumsuz etki ettiği için bu sınır çizilmiş olabilir. Ancak samimi arkadaşlarıyla çizilen sınır, bu konuya dahil olmayabilir. Hangi konularda sınır koyulabilir? Fiziksel Sınırlar: Yeme, içme gibi tüm fiziksel ihtiyaçları kapsamaktadır. Bir insan aç olduğunuz halde sizi yemek yemekten alıkoyuyorsa, fiziksel sınırlarınızı ihlal ettiğini söylemek mümkündür. İş yerinde öğle yemeği saati olduğunu bile bile yöneticinin iş vermesi ve işin hızlıca yapılmasını istemesi, buna bir örnektir. Duygusal Sınırlar: Başkalarının duygularınıza saygı duymasını temel alan bu sınırlar, sizin de başkalarına ne kadar empati yapabildiğinizi gösterir. Hislerinizle ilgili sizi rahatsız eden sorular soruluyor ya da hisleriniz saygı görmüyorsa, duygusal sınırlarınız ihlal ediliyor olabilir. Zaman Sınırları: Biri size sürekli neyin önemli olduğunu ya da daha öncelikli olduğunu söylüyor ve siz de buna uyum sağlıyorsanız, zamanla ilgili sınırlarınız net olmayabilir. Maddi Sınırlar: Bütçenizi ve sahip olduklarınızı nasıl harcayacağınıza kendiniz karar vermiyorsanız, maddi sınırlarınızı gözden geçirmelisiniz. Başkaları size sürekli maddi konularla ilgili akıl veriyor ya da sizden talepleri oluyor siz de uyum sağlıyorsanız maddi sınırlarınız aşılmıştır. Entelektüel Sınırlar: Dil, din, ırk ayrımı yapan söylemler entelektüel sınırları aşmaktadır. Bu konular hakkında sürekli yorum yapan bir kimse, entelektüel sınırları aşıyordur. Cinsel Sınırlar: Partnerlerin dahi dikkat etmesi gereken sınırlardır. Mahremiyet ve rıza olmadan yapılan her hareket, cinsel sınırları ihlal eder. Sağlıklı ilişkiler kurmak için hem sınırlar belirlenip karşı tarafa doğru aktarılmalı hem de sınırları aşan kişilere uygun şekilde dur denilmelidir. Aynı zamanda karşı tarafın sınırlarına da saygı duyulmalı ve sınırlar çerçevesinde hareket edilmelidir. Bugüne kadar fazlaca sınır ihlali yaşamışsanız, hayır diyemiyorsanız ve sınırlarınızı karşı tarafa aktarma konusunda zorluk yaşıyorsanız bizimle  www.psikolojiantalya.com adresinden, +90 555 101 51 15 veya +90 552 606 22 26 telefon numaraları üzerinden iletişime geçebilirsiniz. Uzman Klinik Psikolog Mehmet Arseven

Kurumsal Danışmanlık

MENÜ Bireysel Danışmanlık Çift ve Aile Danışmanlığı Çocuk ve Ergen Danışmanlığı Cinsel Danışmanlık Travma ve EMDR Okul ve Öğrenci Danışmanlığı Psikolojik Testler ve Ölçekler GAPS Danışmanlığı Kurumsal Danışmanlık Kurumsal Danışmanlık Kurumsal gelişimi sağlamak için; kurumun ihtiyaçları belirlenerek, bu ihtiyaçlara özel eğitim programları tasarlanır ve uygulanır. Bu eğitimler sonunda beceri ve performans gelişimi hedeflenir. Psikoloji Antalya olarak düzenlediğimiz eğitimler: İletişim Eğitimleri İş hayatında önemli olan iletişim bariyerlerinin ortadan kaldırılması ve kurum içinde etkili iletişim sağlanarak problem çözme becerilerinin arttırılması hedeflenmektedir. Etkili İletişim Becerileri Zor Kişilerle İletişim Problem Çözme Becerileri İş yerinde Çatışma Çözme Becerileri İkna ve Etkileme Becerileri Geri Bildirim Verme Becerileri Yönetici Eğitimleri Yöneticilerin liderlik becerilerinin arttırılması hedeflenmektedir. İş yerinde Kriz Yönetimi İletişim ve İmaj Yönetimi Yönetimde Motivasyon Takım Oluşturma ve İş birliği Performans Geliştirme Eğitimleri Çalışanların yaptıkları işte karşılarına çıkabilecek performans bariyerlerinin belirlenmesi ve yüksek performans için ihtiyaç duydukları becerilerin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Zaman Yönetimi Duygusal Zekâ Becerilerini Geliştirme Özgüven Geliştirme İş- Özel Hayat Dengesi Kişisel Gelişim Eğitimleri Çalışanların kişisel gelişimini ve iyilik halini arttırmayı hedefleyen eğitimlerdir. Bu eğitimlerle çalışanların iş dışında günlük hayattaki bazı alanların da (ebeveynlik, özel hayat, sosyal hayat) güçlendirilmesi, bu yolla çalıştıkları kuruma bağlılık ve memnuniyetlerinin artması hedeflenmektedir. Stres Yönetimi Öfke Kontrolü Tükenmişlik Sendromu Mutlu İlişkiler- Mutlu Evlilikler Duygusal Yeme Çocukla İletişim Oyun Yolu ile Çocuklarla İletişim Çalışan Ebeveyn Olmak Bebek Doğduktan Sonra Evlilikler

Okul ve Öğrenci Danışmanlığı

Eğitim, ülkemizde okul öncesi eğitim dediğimiz anasınıfları ile başlayıp sonu bitmek tükenmek bilmeyen bir yola kadar uzamaktadır. Anasınıfından sonra, zorunlu ilköğretim, lise, üniversite, master, doktora, mesleki birtakım kurslar ve programlar olarak yol devam edip gitmektedir. Eğitim artık son yüzyılımızın olmazsa olmazıdır. Ancak gerek eğitim sistemimiz gerek bilişim çağının hızı gerekse gelişim dönemlerinin öğrenciler üzerindeki etkisiyle; çocuklarımız, gençlerimiz, yetişkin bireyler olan akranlarımız zaman zaman bir takım eğitimsel, sosyal ya da psikolojik sorunlar yaşamaktadırlar. Bu durumda da biz eğitim danışmanları sorunların neyden kaynaklandığını tespit ederek uygun terapi yöntemleriyle çözüm yollarına gitmekteyiz. Sorunlu öğrencilerde, öğretmen veya veliler genellikle olumsuz ve reddedici bir tutum sergilerler. Oysa ki öğrencinin kapsanıp, kabullenilip, anlaşılmaya ihtiyacı vardır. Hiçbir öğrenci başarısızlık duygusunu kabullenemez. Bu noktada öncelikli amaç, başarısızlığın nedeninin belirlenmesiyle birlikte, başarısızlık duygusunun inkarına yönelik oluşturulan düşünce ve davranışlar konusunda farkındalık yaratarak değişiklik oluşturmaktır. Eğitim danışmanlığında; Aile, okul görüşmeleri EMDR Terapisi ile performans geliştirme Koçluk yöntemleriyle motivasyon ve ego güçlendirme çalışmaları Öğrencilerimize;  Okul ve ders başarısının sağlanması Ders çalışma yöntemleri Hedef belirleme ve hedefe ulaşma stratejilerinin öğrenilmesi Zaman ve enerji yönetimi Motivasyon ve konsantrasyon problemlerinin aşılması Stres yönetimi Sınavlarda başarılı olma Sınav kaygısı ile başetme Öğrenme ön yargılarının kaldırılması Daha önce yaşanan olumsuz kayıtların yeniden işlenmesi Öz güvenin geliştirilmesi Odaklanma Hatırlatıcı imgeler ile inancın güçlendirilip motivasyonun sağlanması Gelecek şablonunun işlenmesi Alan seçimi Ödev yapmada isteksizliğin giderilmesi ve istikrarın sağlanması Okula gitmek istememe sorunuyla baş etme İlgi ve yeteneklerin belirlenmesi ve mesleki yönlendirme Sınavlara hazırlık süresince performansı en üst düzeyde kullanma becerilerinin geliştirmesine yönelik çalışma yapılmaktadır.

Travma ve EMDR

EMDR, Türkçe açılımıyla Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme anlamına gelmektedir. Yöntem, 1987 yılında Dr. Francine Shapiro tarafından göz hareketlerinin rahatsız edici düşüncelerin şiddetini azaltabildiğini tesadüfen keşfetmesiyle başladı. EMDR terapi literatüründe “kısa süreli terapiler” grubunda yer almaktadır. EMDR Nasıl İşler? Günde ortalama 20 bin anıyı kaydediyoruz. Normal şartlar altında, stres devrede yokken yaşanılan her an gelecekte tepkilerimizi uygun bir şekilde yönlendirmek üzere bilgi işleme sürecinde işlenip, belleğe kaydedilir. Travmatik veya çok fazla rahatsız eden olaylar yaşandığında bu sistem olması gerektiği şekilde işlemlenemez ve yaşanan o an, bir anı ağı olarak kalır. Duygular, düşünceler, imgeler, sesler, beden duyumları yaşandığı haliyle depolanır. Bu da sonraki süreçlerde, tetikleyiciler devreye girdiğinde yaşanan o anının bir kısmını ya da bütününü yeniden yaşar gibi etkilenir ve tekrar tekrar yaşanmasına sebep olur. EMDR, beynin sağ ve sol yarımkürelerine uyaranlar göndererek, kişiyi olumsuz etkileyen anıların yeniden işlenmesini sağlar. Bilginin, adaptif bilgi ile yeniden işlenmesiyle de kişi yaşadığı travmatik veya çok fazla rahatsız eden olaya karşı duyarsızlaşır. EMDR Terapisi Nasıl Uygulanır? EMDR terapisinde 8 aşamalı, üç yönlü (geçmiş, şimdi, gelecek) bir protokol uygulanır. Hedef, geçmişte yaşanan anıların yeniden işlenerek duyarsızlaşmanın sağlanması, bugünkü semptomların tedavisi, danışanın gelecekte karşılaşacağı benzer sorunlar karşısında kazandığı olumlu inanç ve duyguların geliştirdiği yeni bakış açısının yönlendirdiği davranışları gösterebilmesidir. EMDR Terapisi Ne Kadar Sürer? EMDR “kısa süreli terapiler” grubunda yer almaktadır. Bazen bir seansta çözüme ulaşan bir konu, bazen birkaç seans sürebilmektedir. Tüm terapi yöntemlerinde olduğu gibi burada da süre danışana ve konuya bağlı değişkenlik göstermektedir.  EMDR ile Her Şeyi Unutmak Mümkün müdür? EMDR yaşanılan olumsuz anıları veya travmaları değil, yaşanılan anı ile ilgili kaydedilen olumsuz duygu, düşünce ve beden duyumlarını duyarsızlaştırır. Örneğin; sınavda başarısız olan kişinin o anı için kaydettiği olumsuz inancı “ben aptalım” ise ve devamında başarısız olduğu sınav sebebiyle “ben başaramam” düşüncesi var ise EMDR ile çalıştıktan sonra, başarısız olduğu sınav anısı silinmiyor ancak o anı için “ben başarabilirim” inancı yerini alıyor. EMDR ile Hipnoz Arasındaki Fark Nedir? EMDR bilinç düzeyinde, kişi kendindeyken uygulanan bir terapidir. Kişi “şimdi ve burada”nın farkındadır. Hipnozda ise kişi trans halindedir. EMDR’nin Çalışma Alanları Doğal afetler Büyük kazalar Kayıp ve Yas Savaş, Taciz, Tecavüz gibi önemli travmalar Panik Bozukluk Kaygı Bozuklukları Depresyon Rahatsız Edici Anılar Fobiler Ağrı Rahatsızlıkları Yeme Bozuklukları Performans Kaygısı Stres Kontrolü Bağımlılıklar Beden Algısı Bozuklukları Cinsel İşlev Bozuklukları Özgüven Sorunları Olumsuz Çocukluk Çağı Anıları Sıkça Sorulan Sorular EMDR Nedir? EMDR, “Eye Movement Desensitization and Reprocessing” kelimelerinin baş harfi ile isimlendirilen güçlü bir psikoterapi yöntemidir ve Türkçeye “Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden işleme” olarak çevrilmiştir. Bu psikoterapi çeşidi; kişinin bugün kendini rahatsız hissetmesine sebep olan travmatik olayın tetikleyicilerini, bedensel tepkilerini ve olumsuz inançlarını ortadan kaldırmayı hedefler. EMDR ile kişi, yaşadığı travmatik anıya karşı duyarsızlaştırılır ve bu sayede kendini iyi hissederek yaşamış olduğu olumsuz anılardan kurtulur. Aynı zamanda bu yöntem ile gelecekte meydana gelecek olan olumsuz tetikleyicilerin çözümlenmesi de sağlanır. EMDR Terapisi Yapıyor Musunuz? Psikoloji Antalya olarak, tecrübeli ve uzman ekibimizle kısa süreli terapi grubunda yer alan EMDR terapisi yapıyoruz.

Psikolojik Testler ve Ölçekler

Testleri uygulamadaki öncelikli amacımız, istekte bulunan uzman veya kuruma ek veri sağlamaktır. Terapötik süreci destekleyici bir yol olarak tercih edilmektedir. Merkezimizde uygulanan ön testler için; bir psikolog, psikiyatrist veya kurumun yönlendirmesi şarttır.  Uygulanan Test ve Ölçekler: Zekâ Testleri; Wisc-R, Wisc-IV, Wais Projektif Testler; Rorschach, TAT, CAT Metropolitan Okul Olgunluğu Testi MMPI Kişilik Testi Gelişim Testleri Aile Resmi Çiz Testi Nöropsikolojik Testler Ölçme ve Değerlendirme

Cinsel Danışmanlık

Cinsel Terapi Nedir? Çiftler arasında cinsel ilişki problemi yoktur, cinsel uyum problemi vardır. Birçok çiftin; zamansızlıktan, enerji kaybından, organik kökenli rahatsızlık vb. sebeplerden dolayı “düzenli ve uyumlu” birliktelik yaşayamadıkları bir dönem olabilir. Eğer bu süreç, çiftlerin rutini haline gelmişse ve çiftlerden biri ya da her ikisi bu durumdan rahatsızsa bu konuda yardım alma zamanı da gelmiş demektir. Cinsel terapi, bu gibi durumlarda, bireylerin cinsel yaşamlarında var olan sorunlarının, duygusal ve davranışsal açıdan çözümüne odaklanır. Cinselliğin üzerinde çok konuşulmayan bir konu olması hatta “ayıp” ve “yasaklarla” sınırlandırılması nedeniyle kişiler eksik ya da yanlış bilgilerle cinsel terapi hakkında olumsuz düşüncelere sahip olabiliyor. Oysa cinsel yaşam için destek almanın, herhangi bir sağlık problemi için destek almaktan hiçbir farkı yoktur. Cinsel Terapide Neler Yapılır? Cinsel terapist, öncelikli olarak başvuru sebebi olan sorunun öyküsünü alır ve bu sorunun kökeninin psikolojik mi fiziksel mi olduğu noktasında emin olur. Bu aşamadan sonra ise terapi hedeflerini, çift ile birlikte belirler. Çift ile, problem olarak getirilen konu üzerine, soruna nelerin sebep olabileceği (partnerler arasındaki uyum, ilişki problemleri, kültür özellikleri, fiziksel problemler), bölgelerin anatomisi ve fizyolojisi, yanlış ya da eksik bilinen bilgiler ve cinsellik kavramları konuşulur. Çifte, hayatlarını zenginleştirecek, kendi cinsel yaşamlarını doyuma ulaştıracak, evde uygulanacak “aşk oyunları” egzersizleri verilir. Sonuca Kısa Sürede Ulaşılır mı? Cinsel terapide başarı oranı genellikle yüksek olmakla birlikte, başarı oranı ve seansların uzunluğu ya da kısalığı çiftin ihtiyacına ve duruma göre değişkenlik gösterir. Örneğin; vajinismus veya disparoni (ağrılı cinsel birleşme), terapi süresi ve sonuç açısından en yüz güldürücü sorundur. Ancak, çiftlerin cinsel ilişki problemi olarak başvurduğu problemler bazen ilişki problemi kaynaklı olabiliyor. Bu süreçte ise önce ilişkiyi çalışmak ve daha sonra cinsel terapiye odaklanmak gerekiyor. Terapide iki ayrı konunun çalışılması da terapi sürecini biraz daha uzatabiliyor. Çalışma Alanları Cinsel İsteksizlik Cinsel Soğukluk Cinsel Tiksinti Bozukluğu Vajinismus Ağrılı Cinsel ilişki Erken – Geç Boşalma Sertleşme Bozukluğu Orgazm Sorunları Cinsel Kimlik Bozuklukları Seks – Mastürbasyon Bağımlılığı

Çocuk ve Ergen Danışmanlığı

Çocukluk ve ergenlik döneminde; yaşanan psikolojik rahatsızlıkların azaltılması ya da ortadan kaldırılmasında, ailelerle ve sosyal çevre ile yaşanan çatışmaların sonlandırılmasında, aile ve arkadaş ilişkilerinin geliştirilmesinde, özgüven ve problem çözme becerilerinin kazandırılmasında, yaşanılan travmalar karşısında ortaya çıkan stres ve bulguların yetişkinliğe taşınmasının engellemesi amacıyla sağlanan destek sürecine psikoterapi denir. Psikoterapi çeşitli müdahale tekniklerinin kullanıldığı, çocuk, ailesi ve bütün sosyal çevresinin dahil edildiği bir tedavidir. Bu süreçte çocuğun yaşı ve gelişimine uygun testler uygulanabildiği gibi, terapist tarafından gerekli görüldüğünde tedaviye ilaç tedavisi de eklenebilir. Çocuk ve Ergenlik Döneminde: Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Karşı Olma- Karşı Gelme Yıkıcı davranış Bozukluğu Kaygı Bozuklukları Parmak Emme, Tırnak Yeme Ayrılma Kaygısı Bozukluğu Sosyal Kaygı Bozukluğu Başarı Kaygısı, Sınav Kaygısı İletişim Bozukluğu Dışa Atım Bozuklukları – Enüresis – Encopresis Bağlanma Bozukluğu Özgüven Eksikliği Yalan söyleme Travma Sonrası Stres Bozukluğu Çocukluk ve Ergenlik Dönemi Cinsel Gelişim ve Eğitim Cinsel İstismar Cinsel İstismardan Korunma Sözel Anlatım Bozukluğu Konuşma Gecikmesi Okul sorunları Obsesif Kompulsif Bozukluk Çocuk ve Ergenlerde Depresyon Beslenme ve Yeme Bozuklukları – Bebeklik Anoreksisi – Pika – Geviş Getirme Bozukluğu – Obezite Ergenlikte Disiplin/Uyum ve Davranış Sorunları Akran Zorbalığı / Okuldan Kaçma / Küfür Ergenlik Dönemi Bağımlılıklar – Madde Bağımlılığı – Sigara Bağımlılığı – Bilgisayar/İnternet/Telefon/Televizyon Bağımlılığı Ergenlerde Görülen Yeme Bozuklukları – Anoreksiya – Bulmia – Aşırı Yemek Yeme (Bing Eating) ve bunlara benzer sorunların çözümünde destekte bulunmak. Kullanılan Terapi Teknikleri: Çocuk ve Ergenlerde Bilişsel Davranışçı Terapi Oyun Terapisi – Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (Deneyimsel Oyun Terapisi) – Aile Merkezli Oyun Terapisi (Filial Terapi) Masal Terapi Aile İçi İletişim Teknikleri ve Çatışma Yönetimi Boşanma Öncesi ve Boşanma Sonrası Danışmanlığı İkinci evlilikler ve yeni aileye uyum Evlat Edinme Danışmanlığı Çocuk ve Ergen Psikoterapi Uygulamasında Kullanılan Testler, Formlar, Ölçekler ve Yönergeler: Ankara Gelişim Tarama Envanteri Denver II Gelişimsel Tarama Envanteri Peabody Resim Kelime Testi Gesell Gelişim Figürleri Testi Metropolitan Okul Olgunluğu Testi (4-6 yaş) Dikkat Algı Testleri Bender Gestalt Görsel Motor Algılama Testi T. Tematik Algı Testi Benton Görsel Bellek Testi GoodEnough – Harris Bir İnsan Çiz Testi LouisaDuss Psikanalitik Hikâyeler Testi Beier Cümle Tamamlama Testi

Çift ve Aile Danışmanlığı

Çift ve aile danışmanlığı terapisi, ister evli olsun ister hala ilişkisini sevgililik müessesesinde devam ettiren kişiler olsun her çifte ihtiyaç duydukları süreçlerde uygulanması mümkün olan bir terapi çeşididir. Bu terapinin bireysel terapilerden en büyük farkı, kişinin bireyselliğinden çıkıp “biz” olduğu süreçlerdeki ilişkilerini doğru duygularla doğru yönetebilmesini sağlamasıdır. Yani kendindeki eksiklikleri düzeltmekle beraber aynı zamanda ikili ilişkilerin de en iyi hale getirilmesinde etkin rolü bulunur. İlişkilerde pek çok faktörden dolayı problemler meydana gelebilmektedir. Bu problemler bazen çiftlerin kendi aralarında yaşadıkları çatışmalardan, bazen kendi karakteristik değiştiremedikleri özelliklerinden, bazen de çevresel faktörlerin ilişkiye çok fazla dahil olmaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkmaktadır. Sorunun kaynağı ne olursa olsun, çözüm için sadece ilişkinin düzeltilebilmesi amaçlandığından alınacak çift terapisi ile sorunların üstesinden beraber gelinebilmesi hedeflenir. Aile danışmanlığı kavramında da özellikle evli çiftlerin yaşadıkları sorunlarda aile bireylerinin de devreye girdiği durumların bir terapist tarafından detaylıca ele alındığını söylemek mümkündür. Çünkü bazı durumlarda ortaya çıkan problemler taraflar tarafından değil, tarafların ailesi tarafından meydana getirilir ve bu süreçlerde en çok etkilenen ve yıpranan taraf aslında ilişkiyi/evliliği yaşayan bireyler olmaktadır. İşin özünde hepimizin bildiği üzere her ilişkide ve her evlilikte sorunların çıkması oldukça olağandır. Herkesin kendine göre bir kusuru, eksikliği ya da yanlışı bulunur. Bu noktada önemli olan bu farkındalıklara sahip olmak ve ilişki, evlilik gibi ikili ilişkilerde orta yolu bulabilecek psikolojiye sahip olmaktır. Aile danışmanlığı terapisine ihtiyaç duyulan durumlarda terapistlerin uygun gördüğü şekilde bazen çiftlerle birlikte sorun kaynağı aile bireyleri de terapi sürecine dahil edilir, seanslara katılmaları sağlanır. Ayrıca ailelerde çıkan sorunların kaynağı ailenin sahip olduğu çocuk da olabildiğinden yine terapistin uygun gördüğü koşullarda anne baba, diğer aile üyeleri gibi birey sayısının çoğalacağı şekilde çocuklarla da aile danışmanlığı seansları yapılmaktadır. Aile ve Çift Terapisi Alınan Durumlar Nelerdir? Evli ya da sevgili olan bireyler arasındaki iletişim sorunları Çiftlerin birbirini aldatma sorunları Çiftlerin birbirine olan ilgisizlikleri Yeni evlenen çiftlerin duruma alışma sürecinde yaşadıkları sorunlar Çiftlerin boşanmaya karar verdikleri süreçte yaşadıkları sorunlar Evli çiftlerin evlat edinme konusunda kendi aralarında ve ailelerinde yaşadıkları sorunlar Çiftlerin çocuk sahibi olma sürecinde yaşadıkları sorunlar Hali hazırda çocuk sahibi olan çiftlerin çocuklarının sorunlarının ilişkide yarattığı problemler Çiftler arasında karakteristik uyuşmazlık Yaşanan büyük ani ve büyük travmaların ilişkinin dengesini bozması Çiftler arasında uzun süredir devam eden çatışmalar ve küslükler

Bireysel Danışmanlık

Bireysel danışmanlık, psikolojik sorunların ve rahatsızlıkların doğasını anlamanızı, bu sorunlarla başa çıkabilmenizi ve daha iyi bir ruh haline kavuşmanızı sağlar. İnsanoğlu bağlanma ihtiyacından ve sosyal bir varlık olmasından dolayı hayatının her alanında ona eşlik edecek birine ihtiyaç duymuştur. Ona daha anne karnında plasentası, dünyaya geldiğinde anne ve babası, sonra arkadaşları ve eşi eşlik etmiştir. Bireysel danışmanlık ise kişinin kendi iç dünyasına yaptığı bir keşif yolculuğudur. Bu yolculukta da ona eşlik eden bir uzmana duyulan ihtiyaç çok anlaşılabilir bir ihtiyaçtır. Hayat basamaklarını çıkarken işler yolunda gitmemiş, bastırılmış duygular, kanayan yaralar, kapanmamış hesaplar olabilir. Kişi kendini yalnız, çaresiz, yetersiz, beceriksiz, değersiz, sevilmeyen, mutsuz, utangaç, öfkeli, suçlu, günahkâr hissedebilir. Bazen yasıyla, kaybıyla mücadele edemez bazen yeni bir karar alırken sancılanır. Bazen neyin doğru olduğunu ya da nasıl olması gerektiğini bilir, ancak uygulayamaz… Peki, o anlarda neler olmaktadır? Gündelik sorunlardan ciddi psikolojik rahatsızlıklara hayatın her alanında ihtiyaç duyduğumuz çok özel ve gizli bir süreç olan psikolojik danışmanlık; sosyal sorunlar, çocuk ve aile sorunları, evlilik-ilişki ve cinsel sorunlar, fobiler, kaygı bozuklukları, stres, travmalar gibi birçok konuyu çalışabilmeyi sağlar. Bireysel danışmanlık hizmeti kapsamında başvuran kişi ile sorunu birebir çalışılır. İnsanlar psikoterapiye genellikle başkalarını değiştirmek için gelse de değiştirebilecekleri yalnızca kendileridir. Bireysel Danışmanlık Hizmetinin Çalışma Alanları Depresyon Obsesif Kompulsif Bozukluk Panik Bozukluk (Panik Atak) Sosyal Anksiyete Bozukluğu (Sosyal Fobi) Özgül Fobi Bipolar Bozukluk Cinsel Kimlik Bozuklukları Çocukluk Çağı Travmaları Bağlanma – Doğal Ebeveynlik Sınav Kaygısı ve Performans Anksiyetesi İlişki, Evlilik ve Cinsellik Sorunları Travma ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu (EMDR) İletişim Problemleri Öfke Kontrolü ve Stres Yönetimi Kişilik Sorunları